Kelimelerin çağrışım gücünün yüksek olmasından mütevellit muhakkak ki her anlama gelebilir değerli Thomas her kelime. Benim burada merak ettiğim salt kelimeler midir bir mana ifade eden yoksa bir bakış, bir tebessüm yerine göre bir dokunuş da türlü türlü anlamlar barındırmaz mı insanın dimağında? Gerçi sen gerekli cevabı da yine şiirinin içerisinde vermişsin bana pek yorum … Okumaya devam et HiÇ
Yazar: lüzumsuz
BAVUL
Gidecek misin diye sordu adam önce.Evet dedi kadın kısık bir sesle.Ardından battal boy bir sessizlik oldu ansızın.Sonra kadın,gözlerini kaçırdı adamdanhayallerini ve umutlarını bir bir yerleştirirken bavuluna.Ve adam"azıcık sevseydin ben tamamlardım üstünü" der gibi bakıyordu sevdasına.Sana bir şey veremedim sevdaya dair dedi kadın giderken.Adam düşünüyordu oysa haberdar değildi varlığının bile yeterli oluşundan
Tuhaf Şey
Geçen karşılaştık rıhtımda, mecburi bir selamlaştık haliyle. Sorsan bu tesadüften ne o memnundu ne de ben. Birbirine yakın iki kafa arasındaki uçurum koca bir kainat oluyor işte bazen Milena, Kafa ütülemekte maharet sahibi bu iki insanın hiç sevmemiş ve asla sevmeyecek olması birbirini Ne tuhaf şey değil mi ?
Bir Yağmur Nasıl Acı Verir
"Bu yağmur ah, bu yağmurGeceyi delik deşik ediyor." Thomas Durağı Entelektüel yanı bir tarafa bırakılırsa küçürek hikayenin postmodern kalemi olarak gördüğüm dostum Thomas, bir şiirinde söylüyordu bu mısraları. Geceyi bir kurşun misali delik deşik eden yağmur insana ne yapar bir düşünün. Şiiri okurken daha ilk mısralar beni yıllar önce okuduğum ve çok sevdiğim bir Necati … Okumaya devam et Bir Yağmur Nasıl Acı Verir
ESKİSİ GİBİ
bir gün, çalsa gönlümün kapısı ve sen gelmiş olsan. buyur etsem seni, en tenha yerine gönlümün. sonra göz göze gelsek seninle. bakışsak uzun uzadıya, ardından beklesek, gökten düşecek üç elmayı. ya da boşver … ne lüzum var üç elmaya. bize bir elma da yeter değil mi? eskiden olduğu gibi. Mustafa Erhan AK